Makale
Gilad ATZMON’un Gözünden Batı’da Yabancı Düşmanlığı
Birçok ülke vatandaşı kendi ülkelerinde yaÅŸayamadıkları temel hak ve özgürlükleri Batı’da yaÅŸamak hayaliyle ülkelerini terk edip Batı’nın çeÅŸitli ülkelerine sığındılar. Ancak son yıllarda giderek artan azınlık ve göçmen karşıtlığı oldukça tehlikeli boyutlara ulaÅŸtı. Gün geçmiyor ki yeni bir saldırıya maruz kalmasınlar. Yaklaşık bundan bir ay önce Åžikago’da beyaz bir Amerikalı Hindistan asıllı iki genç vatandaşı ‘defolun burada müslümanlara yer yok’ diyerek katletti.Daha sonra anlaşıldı ki katledilen kurbanlar Müslüman deÄŸil Sihizm inancına mensup gençlermiÅŸ.
Avrupa ülkelerinde ise Türkiye üzerinden yapılan ötekileÅŸtirme saÄŸ partilerin oylarının artmasına sebep oldu. 15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra Batı dünyasının darbecilere kucak açması da buna eklenince ister istemez ‘Türkiye ile AB’nin geleceÄŸi ne olacak?’ sorusu gündeme geldi.
Yaşanan bu gelişmeleri, dünya çapında tanınan yazar Gilad Atzmon ile Skype üzerinden bir söyleşiyle değerlendirmeye çalıştık.
Gilad Atzmon ismini ilk defa okuyacak dostlar için kısa bilgi vermek faydalı olacaktır sanırım.
Gilad Atzmon,1963 yılında Ä°srail’de doÄŸmuÅŸ müzik eÄŸitiminden sonra 1994’te Ä°ngiltere’ye göç etmiÅŸtir. Ä°srail’in Siyonist politikalarını hep eleÅŸtiren Gilad, sonunda Ä°srail vatandaÅŸlığından çıkıp Ä°ngiliz vatandaÅŸlığına geçmiÅŸtir. Ä°ngiltere’de felsefe alanında master yaptıktan sonra ‘Kafası karışıklar için Rehber’ ve ‘Tek Yegane AÅŸkım’ adlı iki roman yazmıştır. Her iki romanı da dünya çapında büyük ilgi uyandırmış 24 farklı dile çevirilmiÅŸtir. Üçüncü kitabı olan ‘Göçebe KimliÄŸi’ Türkçeye çevrilmiÅŸtir. Mazlumder ve Fatih Sultan Mehmet vakıf üniversitesinin ortaklaÅŸa organize ettiÄŸi bir konferansa konuÅŸmacı olarak davet edilen Gilad ile ilk defa bu konferans vesilesi ile ÅŸahsen tanışma imkanı buldum.
Gilad Atzmon, felsefe ve edebiyat alanın dışında iyi saksafon çalan bir müzisyendir. Gilad’ın müzik alanındaki baÅŸarısı çıkardığı ‘Sürgün’ anlamına gelen 'Exile' adlı albümü 2003’te BBC tarafında yılın caz albümü seçilerek tescillenmiÅŸtir.
Gilad Atzmon’un kiÅŸiliÄŸi, sanatı ve fikirleri hakkında çok ÅŸey söylenebilir ancak biz bu kadarıyla yetinip esas konumuz olan ‘son yıllar da Batı’da ki yabancı düşmanlığı’ çerçevesinde ki sorularımızı yöneltip ne düşündüğüne bakalım.
Merhaba Gilad. Nasılsınız?
- Merhaba Mehmet. Teşekkür ederim, iyiyim.
Öncelikle ne kadar zamanımız var?
Gilad gülümseyerek:
- Yarım saat yeterli mi?
Sizinle uzun sohbet etmek isterdim ama diğer çalışmalarınıza engel olmamak için yarım saat yeter sanırım.
- Anlaştık o zaman sorularınızı bekliyorum.
Gilad, son yıllarda Batı dünyasında yabancı düşmanlığı ve ötekileştirme eğilimleri gittikçe yükseliyor. Buna Batı ırkçılık yapıyor diyebilir miyiz?
- Hayır. Batı’da yaÅŸananları ırkçılık kavramıyla izah etmek doÄŸru deÄŸil. Çünkü ırkçılık çeÅŸitli insan ırklarının biyolojik farklılıkları esas alarak, kendi ırkında olanların diÄŸer ırklardan üstün olduÄŸuna inanmaktır. Åžimdi diyeceksin ki peki bu yaÅŸananlar nedir?
Tam da onu soracaktım?
-Herkes Batı dünyasında yaÅŸanan ekonomik krizin zararlı sonuçlarını konuÅŸuyor ama kimse Batı’nın düşünce ve felsefe alanında yaÅŸadığı krizi konuÅŸmuyor. Esasında Batı dünyasında yaÅŸanan düşünce krizidir. Batı’nın sol partileri artık eskisi gibi düşünce üretemiyor. SaÄŸ partiler bundan istifade edip din ve kültür temelinde ötekileÅŸtirme yaparak ileride Batı’ya da zarar verecek politikalar geliÅŸtiriyorlar. Batı’nın Ä°slama karşı olan geleneksel tutumunu da unutmamak lazım.
Neden Batı İslama karşı?
- Batı İslamı kendi değerlerine bir tehdit olarak görüyor. Ancak ayrımcılık sadece İslam'a ve müslümanlara karşı yapılmıyor son dönemde tüm yabancılara karşı bir ayrımcılık söz konusu.
Batı dünyasında düşünce krizi var dediniz. Bu çok önemli bir tespit. Bu konuyu biraz açar mısınız?
- Elbette..
Ayrımcılığı ve ötekileÅŸtirmeyi durduracak yegane güç, düşüncedir. Çünkü düşünce insanın davranışlarına yön verir. Düşüncenin olmadığı yerde kavga vardır kargaÅŸa vardır. EÄŸer bir toplumda yaÅŸam biçimi kendisinden farklı diye bireyler ötekileÅŸtiriliyorsa orada ‘düşünce krizi vardır’ demektir.
Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki gerginliği nasıl değerlendiriyorsunuz?
- DediÄŸim gibi bu Batı’da ki sol partilerin yeni bir söylem geliÅŸtirememesinin bir sonucu olarak, saÄŸ partilerin sebep olduÄŸu bir durumdur. Çünkü Türkiye aleyhinde olmak saÄŸ partilere iç politikada prim kazandırıyor. Bir de Türkiye’nin sahip olduÄŸu jeopolitik önemin farkındalar ve kalkınmasını istemiyorlar.
Türkiye’nin kalkınmasını istemiyorlar dediniz. 15 Temmuz darbe kalkışması bunun bir sonucu mu?
- Kesinlikle bunun bir sonucuydu. Gülen, sadece bir maşa olarak kullanıldı. Türkiye son yıllarda gelişiyor ve güçleniyor Batı bunu hazmedemiyor ve buna karşı ellerinde ki tüm enstürumanları kullanmaktan çekinmiyor.
Türkiye ile AB’nin geleceÄŸini nasıl görüyorsunuz?
Türkiye’nin AB’ye alınmaması Türkiye için iyi olmuÅŸtur. Türkiye AB’ye üye olduÄŸunda sahip olduÄŸu kaynaklar sadece Türkiye’nin olmaktan çıkarak çok uluslu firmaların kontrolüne girer. Topraklarınızın, sanayinizin, denizlerinizin sahibi sizsiniz. Bunları daha verimli hale getirebilirsiniz. Bakın Ä°ngiltere ayrıldı birlikten. AB’nin birçok politikacısı çıkmak isterken Türkiye’nin hala AB’ye üye olmak istemesini mantıklı görmüyorum.
Son olarak Esed rejiminin Ä°dib'te kimyasal silah kullanmasını ve Amerikan’ın havaalanını bombalamasını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?
Her ÅŸeyden önce ben sadece kimyasal silah saldırısını deÄŸil tüm saldırıları kınıyorum lanetliyorum. Suriye’de yaÅŸanan insanlık trajedisi tüm vicdanları kanatıyor. Maalesef dünyadaki egemen güçler iki yüzlü davranıyor. Amerika’nın saldırısını da kendi iç politikası için yapılmış bir hamle olarak yaptığını düşünüyorum. EÄŸer gerçekten insan hakları için yaptıysa ÅŸimdiye kadar neredeydi? Suriye’den önce Filistin’de yaÅŸanan drama niye sesini çıkarmıyor? Amerika Irak’ta kaç yüz bin insan katletti? Libya’nın Afganistan’ın durumu ortada. Ayrıca kimyasal silahı Esed mi kullandı gerçekten emin deÄŸilim.
Sizce kim kullanmış olabilir?
Benim kimin yapabileceğini söylemem doğru olmaz ama şunu söylüyorum bu bölgede kimin böyle bir saldırıyı gerçekleştirebileceğinin araştırılması lazım.
Sevgili Gilad, Düşünce Mektebi olarak bize zaman ayırdığınız için size çok teşekkür ediyoruz.
Bende sizin çabalarınızı takdir ediyor, düşüncelerimi güzel ülkenin güzel insanlarına aracılık ettiÄŸi için ÅŸahsınızda ve tüm Düşünce Mektebi’nin ekibine teÅŸekkür ediyorum
Henüz yorum yapılmamış.